Uzmanından “XBB.1.5” açıklaması: “Kolay bulaşan ve antikorlardan kaçan bir varyant”
Tüm dünyada endişeye neden olan Covid-19’un yeni varyantı XBB.1.5’ye yönelik konuşan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Altuntaş Aydın, “XBB.1.5 Omicron’un aslında bir alt varyantı, biraz daha kolay bulaşabilen, antikorlardan kaçan bir varyant. Diğer varyantlara göre biraz daha öksürük baskın. Sadece ABD’de değil 70’den fazla ülkede de benzer şekilde bu varyantta bir artış var. Ülkelerde vakalar biraz artıyor ama hastaneye yatış oranlarında ciddi bir artış yok, henüz endişe verici bir düzeyde değil” dedi.
2019’da Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıktıktan sonra dünyayı etkisi altına alan korona virüs salgınında Omicron varyantının mutasyona uğramış yeni versiyonu olarak ifade edilen XBB.1.5 varyantı ABD’de ve İngiltere’deki rakamlarıyla tüm dünyada tedirginliğe neden oldu. Dünya ülkeleri yeni varyanta karşı endişe taşırken uzmanlar da önemli uyarılarda bulundu. Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Özlem Altuntaş Aydın da yeni varyanta ilişkin bilgiler verdi. Prof. Dr. Özlem Altuntaş Aydın, yeni varyantın daha önceden hastalanmaya bağlı olarak oluşan bağışıklığı yendiğini ve bulaşıcılığının yüksek olduğunu belirtti.
“Daha kolay bulaşabilen bir yapıya sahip”
Covid-19’un yeni varyantı XBB.1.5’ye ilişkin açıklamalarda bulunan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Özlem Altuntaş Aydın, “Covid ile 3 yıl önce tanıştık ve tanıştığımızdan bu yana pek çok varyantla karşılaştık. Sonuçta virüsler de varlıklarını devam ettirebilmek için çoğalmaları sırasında kendi yapılarında değişiklikler yapıyorlar. Bazıları bizim açımızdan bunların olumlu hataları oluyor, bazıları olumsuz oluyor. Şu anki varyant da XBB.1.5 Omicron’un aslında bir alt varyantı, biraz daha kolay bulaşabilen bir yapıya sahip. Diğer varyantlara göre kolay bulaşmasıyla beraber, bir de antikorlardan kaçan bir varyant. Bu ne demek; daha önce covid ile karşılaşmış, geçirmiş ve ya aşı olmuş kişilerde de hastalık oluşturabilecek olan bir varyant. Şu anki verilere göre, daha önce bu varyantla karşılaşmış ülkelerin durumlarına bakılırsa sayıca biraz vakalar artıyor ama hastaneye yatış oranlarında ciddi bir artış yok. Bir miktar artış var ama bu henüz endişe verici bir düzeyde değil. Klinik olarak biraz daha öksürük baskın ama onun dışında sadece kliniğine bakarak öksürük var bu XBB.1.5’tir tabi ki diyemeyiz. Ama diğer varyantlara göre biraz daha öksürük baskın. Aşılar hücresel sistemi de aktive ettikleri için mutlaka yine de koruyucu oluyorlar. ABD’de geçen haftaya göre bu hafta olgu sayılarında ciddi bir artış var. Yüzde 40’ı geçmiş durumda ve dünyada sadece ABD’de değil 70’den fazla ülkede de benzer şekilde bu varyantta bir artış var. Bu zaten Covid ile karşılaştığımız 3 ‘üncü yılımız olacak. İlk 2 yılda ocak ayında covidin pik yaptığını gördük yine bu sene de muhtemelen ocak ayında piki Kuzey Yarım Küre’de göreceğiz” şeklinde konuştu.
“Alt analiz yapılmadığı müddetçe bu varyantın olup olmadığı konusunda kesin bir şey söyleyemeyiz”
Varyantın Türkiye’de görülüp görülmediğime ilişkin soruya yanıt veren Prof. Dr. Özlem Altuntaş Aydın, “Global bir dünyada yaşıyoruz virüs sınır tanımıyor, virüsler her yerde. Alt analiz yapılmadığı, covid tanısı konulmadığı müddetçe bu varyantın olup olmadığı konusunda kesin bir şey söyleyemeyiz. Bütün virüslerde uymamız gereken kurallara yine burada da uyacağız. Maske, mesafe, hijyene uyacağız, tabi ki artış olabilir. ABD’de görülüyorsa bizde de aynısı görülecek ama uyacağımız kurallar belli, mutlaka aşı olmak gerekiyor. Aşıdan, antikordan kaçıyor, aşı olmamıza gerek yok gibi bir düşünce son derece yanlış olur. Mutlaka hücresel immüniteyi de aktive etmek adına aşı olmak gerekiyor. Kış dönemleri kapalı alanlarda geçirilen dönemler aslında o yüzden bu dönemde bütün üst solunum yolu enfeksiyonları, viral enfeksiyonlar artıyor. Mutlaka bulundukları alanları iyi havalandırmaları gerekiyor. Kapalı alanda bulunurken kişi sayısına çok dikkat etmek gerekiyor. Toplu taşıma, okul gibi kalabalık ortamlarda da bulunulacaksa maskelerin kullanılması ve ya kendini hasta hisseden bir kişi varsa, hasta olduğunu biliyorsa kendisini hemen izole etmesi, maskesini takması başka kişileri de hastalandırmaması açısından oldukça önemli. Gereğinden fazla takviye almanın da ciddi zararları olabiliyor o yüzden sadece dengeli beslenilmeli, yeteri kadar fazlası değil. Mesela; burun akıntısı rinovirüste biraz daha ön plandadır. Akciğer tutulumu RSV enfeksiyonunda biraz daha ön plandadır ama benzer bulguları influenzada da görebiliriz. O yüzden ancak bunları test ile ayırt ediyoruz. İnfluenza için, covid için elimizde kullanabileceğimiz tedavilerimiz var. Aşıyla korunabilecek influenza, Covid-19 gibi durumlar için aşımızı olacağız. Biz gereken önlemlerimizi alacağız, bir miktar yine bu virüslerde artış olabilir ama özellikle bu kurallara uyarak bu artışı biraz engelleyebileceğiz” şeklinde konuştu.